Uzun Zaman Önce

Uzun Zaman Önce

Bu bloglar olmadan önce blogger ve livejournal dönemleri vardı. O dönemlerde blog ve yazı kültürü daha yaygın iken, bir linux tarafında aktif olan arkadaşlarım; bloglarını her gün günceller, film ve çeşitli eleştirilerde bulunurdu. O dönemlerde ben daha ilk postlarımı atmaya başladığım, henüz daha sosyal networklerin veya konuşma gruplarının olmadığı dönemlerdi. Hayatın o kadar hızlı akmadığı ama linux dünyasına ilk adım attığım günlerdi. O dönemlerde linux dağıtımlarının kavgalarını yapan gruplar vardı. Hepimiz oturmuş bir IRC kanalına linux dağıtımı kavgası yapardık. Her fırsatta windows’a gömen bir nesil vardı. Linux seven, unix öven ve geliştiren. O zamanlar çok paramız yoktu. Elimizdeki üç kuruşa aldığımız bilgisayarlarımızda windows’a para vermemek için; linux övüyorduk. Zamanla bu övme o kadar büyüdü ki; çoğumuz şu anda farkında olmadan linux/unix sayesinde zengin oldu. Hatta çoğu ucuz bilgisayarlarda linux kurup, sürekli övdüklerini unuttular.

İnsan zamanla parayı bulunca yoluda, yönüde değişiyor. Şimdi o linux konferanslarında atıp tutan gençlere “ne oldu?” kim bilir… Ama bir gerçek var ki; bir programlama dili üzerine veya sistem üzerine uzmanlık yapanların çoğu Apple tayfası oldu. Ellerinde iPhone ve önlerinde MacBook ile yaşadıkları bu fakirlik içinde geçen linux yıllarını unuttular. Bir kısmı ülkelerini bile terk ettiler. Hatta bu terk ediş tamamen ekonomik ve sosyal etmenler yüzünden gerçekleşti.

Sadece onlar değil zamanla bende değiştim. Eskiden yaptığım projelerin çoğu az çok rayına girdi. Artık sadece kişisel olarak değil, kurumsal olarak yolumuza devam ediyoruz. Bu kurumsal yolda her türlü teknoloji ve olasılığı değerlendirdik. Yazılım ve oyun alanında aktif söz sahibi olarak ilerliyoruz. Çoğu insanın fark etmediği firmalarla işler ve danışmanlıklar yapıp yolumuzu sürdürüyoruz. Ama geçmişimizi tozlu raflara kaldırmadık. Çalışmaya devam ettik, ediyoruz…